Istanbul'un simgelerinden biri olma yolunda hizla ilerleyen 'laleler' de gozukmeye basladi etrafta, her ne kadar hevesimizi kursagimizda biraksalar da bi sure onlarla olmak guzel bi duygu, cok yakinda gecen sene oldugu gibi Yildiz Parki'nda bulusma zamanimiz gelecektir diye dusunuyorum, bir numarali *mekanim oldugu icin degil de surekli olarak zorunlu inisimiz oraya oldugu icin biliyorum, ama aslinda cok fonksiyonlu guzel bi park iste.
tum bu baharin gelisini gosteren seylerden sonra, benim de ruh halimle paralel giden bu hava durumu da nedir boyle?
her gun hava durumunu periyodik olarak takip eden ben, yagmuru gordukce artik mutsuz oluyorum sanirim, yagmuru sevmedigimden degil, yagmurda yurumek, yollarda su birikintilerine umarsizca girmek...vesaire, guzel seyler. herseye ragmen ben suanda yagmuru istemiyoruuum. boynuma bisey baglamayi seviyorum ama kalin atkilardan kurtulmak istiyorum.
atki demisken, acaba gercekten atkilara ihtiyacimiz yok mu artik?
yani karanlik bir hava durumu, serinlik olsa bile atki takmasak bu havalari da atlatabilir miyiz dersin?
eger sevmiyorsan atki takmayi, ehh ben usumemki artik, diyebilirsin, ama atki sevdigin bi 'sey' ise o zaman, ah super hala atki takmak icin bi hava var... olabilir.
suana kadar kullandigim atki ve hava sozcuklerinin sayisini saymasak iyi olur.
yeni bir atki mi
eski atkiyi kullanmak mi...
bazi seyler insanin hayatinda oyle yer eder ki, bu atkidir ,bir hirkadir, yanlari acilmis bir ayakkabidir, ve annen onu cope aticam artik dese bile sen israrla giyersin, ustunden cikarmazsin, sanki aranizda kimsenin anlamayacagi bir iletisim kurulmus gibidir.
ne guzeldir oyle seyler.
benim de var-dir. belki dimi.
bu hava biraz huzunlu mu ne?
No comments:
Post a Comment