9/12/09

underwater love.

kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.

Aslında buradan bakınca, hiç de kötü değil.
Mis gibi bir hava, yağmur sesi, hafif bir müzik. hafif karanlık oda, önümde laptop'ım... vesaire.

Ama..
Gök gürültüsü duyulduğu anda, o kadar da masum olmadığını düşünüyorum.

Ve dahası,
İkitelli ve etraf yerlerin, o halini yakından görmek "imkan"ım olduğu için, televizyonlardan o üzücü manzaraları gördüğümüz için; daha öncelerde de bu kadar çok yağmur yağarken endişelenmezken şimdi endişeleniyorum(z).

Demin, camdan dışarı bakarken, gözümün önüne küçüklüğüm geldi.
Boş gözlerle yağmuru izlemek.. belki de haksızlık ediyorum, kimbilir neler düşünüyorumdur.
Şimdi tekrar, aynı camın önünde dışarıyı izliyorum.. sakin bir o kadar ürkütücü.

Küçükken, bir tane bardak (kupa ama) alıp, kolumu dışarı çıkartırdım, amacım içine yağmur suyu doldurmaktı.
Sonra onu içerdim.
Yok şaka.
Ama yapardım bunu, hiç bir mantığı olmadığını göz ardı ederek.

"Yağmur yağıyor, seller akıyor, arap kızı camdan bakıyor!"
Of bu da çok komik, beni gülümsetti aklıma gelen bu anılar.
Annemle dışarı bakıp söylüyorduk bunu. Ne tatlı hayat.

Şimdi dışarı bakıp, yine seyre dalıyorum, hadi git buralardan ya da bu kadar hırçın olma lütfen..

9/11/09

rewind the day.

new born.

I stopped writing!!
Nooo.
How come?!

So soon. yes.

anyways,

check out my new photoblog of Barcelona!
it's just a beginning, though.


yaeeyy!
don't stop keeping track of me! jajaa.
adios chicos.